KAYIP KALEM: işsizim...

30 Temmuz 2008 Çarşamba

işsizim...

    Evleneceğimi düşünmezdim, ve aynı düşünen biriyle tanıştım. tanıştıktan 4 ay sonra evlendik :)
bu yazının çıkış nedeni birazda bu aslında. onun günden güne erimesine tanıklık ederek, çok sevdiğiniz birine hayat arkadaşınıza, yüreğinize yardımcı olamamak. çünkü kelimelerin kifayetsiz kaldığı zamanlardır işsizlik zamanları. somut bir şey lazımdır. İŞ.

İşsizim.

Yedi harflik bu kelimenin insanın üzerinde yarattığı baskı inanılmaz boyutlarda ve tehlikelidir. birçok kişisel ve toplumsal sorunun ana kaynağıdır işsizlik.

Büyük hayallerle üniversiteye gidildiyse ve seneler geçmesine rağmen işsizseniz bu baskı kişisel olarak çok daha güçlüdür.

    Ben, üniversiten sonra yaklaşık dört yıl işsizdim. ailem orta halli bir aile idi ve aileme ettirdiğim masraf sigara parasından ibaretti. aileniz sizi büyük umutlarla, sıkıntılar çekerek okuttuysa ve çok uzun bir süre ekonomik olarak taşın altına elinizi koyamıyorsanız , harcattığınız her kuruş yüreğinizi dağlıyor. zaman kavramı yok oluyor, boşluğa düşüyorsunuz. akşamları oturuyor gündüzleri yatıyorsunuz. belki bir kaçış insanlardan. ailenizin yüzüne bakamıyorsunuz, dışarı çıkamıyorsunuz çünkü çalışıp para kazanmaya kendi ayaklarınız üzerinde durmaya henüz başlamadığınız için adamdan sayılmıyorsunuz. çalışan birine gösterilen tavır ile size gösterilen tavır dağlar kadar fark ediyor.

    Üniversiteyi bitirdiğinizde tölerans vardır, siz uzun süre işsiz olabileceğinizi, işsizliğin ne olduğunu bilmezsiniz. Çevrenizdeki akrabalar, komşular hatta çekirdek aile bile nasıl bir işe gireceğinizi merakla bekler.

    Kuzenimle aynı bölümü aynı üniversite okuduk. o benden 2 yıl öndeydi yaş olarak da. 2 yıl önce bitirdi okulu. sıkı çalışarak torpilsiz bir şekilde maliya bakanlığı sınavlarını kazanarak uzman yardımcısı olarak işe başladı. Önünüzde öyle bir örnek varsa bittiniz siz :)

-okul bitti mi oğlum.
-kurban; evet bitti.
-napıyorsun şimdi.
-kurban; sınavlara hazırlanıyorum.
(en hoşuma giden dialog)- ne okumuştun sen?
-kurban; İktisat okudum
-yağni ney bu iktisat
(kuzenim iyi bir yerde ya :)-kurban; kuzenimle aynı bölüm.-eee iyiymiş.

evet başlarda sıyırabiliyorsunuz da, sonradan işsizlik uzun sürünce, siz o kadar azimli çalışkan olmayınca yada olamayınca, veya hayatın başka alanlarına ilgi duyuyorsanız, veya sağlam bir dayınız yoksa vs... kısacası işsizseniz artık kıyaslamalar başlar;

-kuzenin nasıl kazandı yağni? o niye iş buldu sen bulamıyorsun? komşunun bilmem neyi de iş buldu sen niye bulamadın?

şimdi kurban olarak bu sorulara nasıl cevap verebilirim ki?

-kurban; o (onlar) daha akıllıymış benden, -ben gerizekalıyım. verilecek başka cevap var mı? duyulmak istenen düşünülen bu. tembel veya düşük kapasiteli bir insansınız milletin kıstaslarına göre.

evet artık toplum içine çıkmak istemezsiniz, nasihat duymak istemezsiniz, kapıları kapatır kabuğunuza çekilirsiniz; insanlara ve hayata başka türlü katlanmak zordur.

dediğim gibi eşim, canım, bu sıkıntıları yoğun bir şekilde yaşıyor. eşim gibi milyonlarca insan var bu sıkıntıyı yaşayan.
yarın ne olacağımız belli değil. sağlığımızdan tebessümde olsa sevdiğimiz insanlarla gülümsemek ve hoş vakit geçirmekten vazgeçmeyelim. iş bulduğunuzda da iş ile ilgili sorunlar baş gösteriyor çünkü. yalaka, yalancı, tilki gibi kurnaz hayvan amir veya mesai arkadaşlarınız oluyor. maaşınız yetmiyor, iş dışında sadece uyku yemek gibi temel ihtiyaçları giderebiliyorsunuz sadece. vs vs vs. sorunlar bitmeyecek yani. baki olan sorun sıkıntı. insanın insana dolayısıyla kendine layık gördüğü bu. biz elimizden geldiğince gülelim, hayatın sevdiklerimizin, var olan hayvanlaşmamış insanların değerini bilelim, yaşayalım yaşatalım.

Aşkım, seni çok seviyorum. hayat akıp gidiyor, beraber olsun sıcacık olsun.

Sevgiyle.

1 yorum:

karalama dedi ki...

seni çook seviyorum aşkıım
teşekkür edrimm