KAYIP KALEM: kayıp kalem

25 Temmuz 2008 Cuma

kayıp kalem

    Garip geliyor böyle ortaya konuşmak; denize, şişe içinde küçük notlar bırakmak gibi.

    Eşimin söylediği gibi nefes almak için mi açtık bu bloğu?

    Bilmiyorum?

    Bu bloğu eşe dosta da söyleriz, uzaktan selam ederiz birbirimize, belki şiirle, öyküyle, belki güleriz karşılıklı küçük bir karikatürle, fıkrayla... (mesela müzik kısmına herkesi memnun edecek değil bizi memnun edecek parçalar koyduk :) işyerinden açıyorum dinliyorum çok sevdiğim parçaları. ) belki denize bıraktığımız küçük yelkenlilere binenler olur küçük adamıza uğrar arada. karşılıklı demli çay içer, cigaralarımızı yasaksız tellendirir sohbet ederiz en demlisinden yine :)

    Kalemim yoktu ama kitaplarım vardı; onlar kapılarıydı evrenin. şimdi tozunu bile almıyorum. bir iki filmde görmüştüm kitaplıktaki kitaba elinizi uzatırsınız ve elinizde toza dönüşür kitaplar, yıllar yılı kalmıştır ve çürümüştür orada.
evet. Modern hayatın ettiklerine katlanabilmek zihnini, duyularını açık tutabilmek zor benim için.

Eşimle baktığımız avlu bu aslında.

Kaçış.

Bu nedenle kitap okumayı bıraktım belki de. Çok fazla "belki" kelimesi kullanmak az düşünmeye başladığımı hissettiriyor:(

    Goethe'nin "Genç Wertherin Acıları" kitabında;" insanın nasıl ki fiziksel olarak acılara dayanabileceği bir eşik varsa ruhsal olarak da bir eşiği vardır, ruhsal eşiği geçtiğinizde ya delirirsiniz yada intihar edersiniz" diyordu. Hayata dair öğrenme, anlama güdüsüyle çevreye bakma, araştırma, okuma zihninizi yakabilir duyularınız acıyla inler. insanoğlunun bencilliğini, vahşi hayvanlığını ve kendi zayıflığınızı, çaresizliğinizi kaldıramazsınız ayık kafayla. bağımlı olmanız gerekir delirmemek yada intihar etmemek için. tinerci, alkolik, esrarkeş olabilirsiniz yada bütün gün pc başında chet yaparsınız, oyun oynarsınız benim gibi, tv izlersiniz en dangalak programları, en dangalak sunucuları bile.

Kendi yarattığımız bataklıkta yitiyoruz.

burada bulur muyuz kendimizi? tabi ki hayır. amaç eşimin de dediği gibi biraz nefes alabilmek, küçük bir pencere açmak. Günlük hayatın koşuşturmacasında, biraz da belki yeni arkadaşlar ve tabi ki dostlarla, hiç olmadı kendi kendimize bir şeyler yapmak.

çok paylaşmıyor, düşünmüyor, güvenmiyoruz. kelimelerle aramız pek iyi değil o nedenle belki de.

kelimeler çoğalsın, kalemimiz kaybolmasın. kaleme dair izler bulmak umuduyla.

Sevgiyle,

0 yorum: